İstanbul Sözleşmesi Davası

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ İSTİKLÂL MARŞI’NIN VERDİĞİ RUHLA FESHEDİLMİŞTİR!

İstanbul Sözleşmesi’nin Feshinin İptaline İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı’nın İptali Davasına Cumhurbaşkanlığı Yanında Fer’i Müdahil Olarak Katılma Talebinde Bulundum.

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (kısa adıyla İstanbul Sözleşmesi), 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılmıştır. Türkiye, Sözleşme’yi aynı tarihte çekince koymaksızın imzalamıştır.  Sözleşme’nin onaylanmasının uygun bulunduğuna ilişkin 24 Kasım 2011 tarih ve 6251 sayılı Kanun, 29 Kasım 2011 tarih ve 28127 sayılı Resmi Gazete’de yayımlamıştır. Bakanlar Kurulu’nun onaya ilişkin 10 Şubat 2012 tarih ve 2012/2816 sayılı Kararı ise, 8 Mart 2012 tarih ve 28227 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Sözleşme, Türkiye bakımından 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Daha sonra, 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi Türkiye bakımından feshedilmiştir. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından Feshedilmesi Hakkında Karar 20 Mart 2021 tarih ve 31429 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 19/3/2021 Tarihli ve 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türkiye Cumhuriyeti Bakımından Feshedilen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”nin Türkiye Cumhuriyeti Bakımından Sona Erme Tarihinin 1/7/2021 Olarak Tespit Edilmesi Hakkında Karar (Karar Sayısı: 3928) da 30 Nisan 2021 tarih ve 31470 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin taraf olduğu—TBMM’nin onaylanmasını uygun bulduğu—bir uluslararası antlaşmadan Türkiye’yi çekerken, 9 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesinin verdiği yetkiyi kullanmıştır.

19 Mart 2021 tarih ve 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yerindelik ve hukukilik tartışmalarına konu olmuş, iptali ve yürütülmesinin durdurulması talebiyle Danıştay’a çok sayıda dava açılmıştır. Danıştay 10. Dairesi, 2021/1747 Esas No.lu davada ve açılan diğer davalarda 28 Haziran 2021 tarihinde, oyçokluğu (üçe iki) ile yürütmenin durdurulması talebinin reddi kararı vermiştir.

Açılan davalara ilişkin olarak 28 Nisan, 7 Haziran, 14 Haziran ve 23 Haziran 2022 tarihlerinde Danıştay’da duruşma yapılmıştır. Davalarda esasa ilişkin kararın adli tatilden önce verileceği belirtilmiştir.

Bu süreçte, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener tarafından açılan 2021/1747 E. sayılı davanın 14 Haziran 2022 tarihli duruşmasından hemen önce 35 sayfalık bir dilekçe verilerek tarafımdan katılma talebinde bulunulmuştur. Katılma talebim hakkında 01.07.2022 tarihi itibariyle henüz bir karar verilmemiştir.

Katılma talebime ilişkin dilekçem aşağıdaki linkte yer almaktadır.

İstanbul Sözleşmesi’nin Türkiye Açısından Feshine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararının İptali Davasına Cumhurbaşkanlığı Yanında Fer’i Müdahil Olarak Katılma Talepli Dilekçem

KONU: İstanbul Sözleşmesinin Türkiye açısından feshedilmesine dair 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali talepli davalara davalı Cumhurbaşkanlığı yanında katılma talebiyle, davacıların Cumhurbaşkanı Kararının iptali taleplerinin reddine, buna karşılık 6251 sayılı Kanunun, TBMM İçtüzüğünün 90. maddesinin ve Anayasa’nın 90. maddesinin Anayasaya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine itiraz yolu ile iptali için başvurulmasına karar verilmesi talebi.

Dilekçenin web formatındaki tam metni için linke tıklayınız ->

http://suleymanarslan.net/622-2/

Dilekçenin pdf formatındaki tam metni için linke tıklayınız ->

http://suleymanarslan.net/wp-content/uploads/2022/06/Istanbul-sozlesmesi-v4-1.pdf

Danıştay 10. Dairesi Davaya Katılma Dilekçemi Dikkate Almamış

Cumhurbaşkanlığı yanında davaya katılma dilekçemi 14/06/2022 tarihinde duruşmadan önce saat 09.06 itibariyle dava dosyasına sunmuştum. Davaya katılım talebimin kabulüne veya reddine ilişkin bir kararın tarafıma iletilmemesi üzerine 23/08/2022 tarihinde Danıştay’a giderek dosyayı inceledim. Mahkeme heyetinin 14/06/2022 tarihi itibariyle kararını verdiğini, ancak katılma talepli dilekçemin resmen dosyaya alındığını, dosyada olmasına rağmen talebimin kabulüne veya reddine dair bir karar verilmediğini, Mahkeme kararında buna ilişkin herhangi bir ibareye yer verilmediğini gördüm. Bu durum adil yargılanma hakkı ihlali niteliğindedir. Her ne kadar sonucu itibariyle talebime uygun bir karar verilmiş olsa da davacıların temyiz talebinde bulunmaları, dilekçemde sunulan argümanların, taleplerin ve anayasaya aykırılık iddialarımın dosyada incelenmemesi konuya ilişkin hukuki sorunların ileride devamına neden olabilecektir. Bu nedenle, temyiz talebinde bulunacağım.

Davaya Katılma Talebimi Tekrarladım ve Temyiz Talebinde Bulundum – 12.10.2022

http://suleymanarslan.net/wp-content/uploads/2022/10/ISTANBUL-SOZLESMESI-DANISTAY-IDDK-TEMYIZ-BASVURUSU.pdf

Danıştay Katılma Talebimi İncelemeksizin Reddetti. İlk derece yargılamasındaki katılma talebimi ve temyiz talebimi görmemesi açık maddi hatadır. – 19.12.2022

Danıştay katılma talebimin temyiz aşamasında yapıldığı gerekçesiyle incelemeksizin reddine karar verdi. Ancak temyiz talebim hakkında hiç bir karar vermedi. Oysaki aynı dilekçede temyiz talebim de vardı.

Bu karar açık maddi hata içeriyor. Zira katılma talebinde bulunduğum Meral Akşener’in dosyasının ilk derece yargılaması 14 Haziran 2022 saat 16:00 civarında duruşmalı olarak yapıldı. Benim dilekçem ise 14 Haziran 2022 saat 09:06’da dosyaya sunuldu. Yani temyiz aşamasında değil, ilk derece yargılama aşamasında duruşmadan önce sunuldu.

Dilekçede ilk derece yargılamasına ilişkin temyiz talebim de vardı. Ancak İDDK açık maddi hataya düşerek bu talebi görmedi ve hakkında karar vermedi.

Danıştay’a Dilekçe Vererek Açık Maddi Hatanın Düzeltilmesini Talep Ettim – 02/05/2023

Maddi Hatanın Düzeltilmesine İlişkin Dilekçenin Alındığına Dair Belge