Değerli dostlar,
Hiç bir boyut ve zerrede var olmadığımız bir yokluk durumundan,
muazzam sanatıyla,
bizi varlık aleminde en yüce bir şekilde olduran,
kendisine aidiyetle bizleri kıymetlendiren ve yaratılmışların en şereflisi kılan,
sonsuz bir hayat / yaşam / can, dünya ve ahiret mutluluğumuzu sağlayacak bir din, akıl, dokunulmaz ve devredilmez onurlu bir kişilik alanı ve mallar bahşeden ve bunları bize emanet eden,
emanetlerini güzelce kullanıp korumak için lütfettiği haklarla nimetlendirip donatan,
kendisinden başkasına karşı bizleri özgür kılan ve bizlere cüz’î irade veren,
Yaratıcımız, Sahibimiz, Terbiyecimize sonsuz hamd ve şükürler olsun.
Bir görev ve başarı fırsatı gereği geçici bir süreliğine dünya hayatına gönderilen bizler, hayatımızı bu görevimiz çerçevesinde yaşadıktan sonra şüphesiz O’na döndürüleceğiz. Sonra da görevimizi nasıl yaptığımızdan, haklarımızı nasıl kullandığımızdan sorguya çekilecek, başarı veya başarısızlığımızın karşılığını göreceğiz.
Bu çerçevede, ben de Rabbimizin ikram ve takdiriyle Müslüman bir ailenin ferdi olarak hayata katılıp bu hayat çizgisinde 6 çocuklu bir aile babası olarak görevlendirildim. Birbirinden kıymetli insanlardan istifade edip biraz dinimize, biraz da ülkemizin hukuk hayatına dair eğitim aldım, geçim sağladım, sosyal vazifeler ifa ettim. 2017 – 2021 yılları arasında da Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun (TİHEK) Başkanlığı görevinde bulundum. Ülkemiz için yeni bir kurumun kurumsallaşıp kamuoyu ile buluşmasında pay sahibi oldum. Bu görevim esnasında gerek ülkemizin gerekse dünyanın insan hakları uygulamalarına, bu alandaki devlet işleyişine, ulusal ve uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarının ve sivil toplum yapılarının yaklaşımlarına ilişkin önemli tecrübeler edindim. Birlikte çalıştığım kurul üyelerimizle birlikte insan hakları alanındaki çifte standartlar konusunda farkındalık oluşturmaya çalışırken, insan haklarının ihmal edilen yönlerine dikkat çektik, Kamu düzeninin doğal ve temel birimi olan ailenin korunmasının evrensel bir insan hakkı olduğunu hatırlatıp başta yaşlılar ve çocuklar olmak üzere ailenin tüm fertlerinin korunması için bütüncül politikalar geliştirmeye, ‘hayra motor, şerre fren’ olmaya gayret ettik.
Ömür devam ettikçe Allah’ın verdiği görev güç ve imkan ölçüsünde devam ediyor. Her tecrübe de bir sorumluluk getiriyor. Bu çerçevede, bugüne kadarki çalışmalarımızdan elimde kaydı olanları burada toparlamak, bundan sonraki hak temelli ortak sorumluluklarımıza ilişkin fikirlerimi ve çalışmalarımı yine buradan sizlerle paylaşmaya devam etmek istiyorum.
Bu siteyi takibiniz, düşünce ve önerilerinizle katkı sunmanız arzu ve beklentisindeyim.
İlgi ve katkılarınız dolayısıyla teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı arz ediyorum.
Kalın sağlıcakla!
Av. Süleyman ARSLAN